Dün Savaş Bitti, Ayrıksı Otları, 2002
1.
bir ayrılık getirdim sokaklardan gece yarıları
gram hayatların perçeminden
bir de annenin sesi tozlu
her karesinde bir filmin sığınaklar
mezarımı açtım ben de
seherimi yıkayan çocuklara
elinde binlerce soğuk yılı
bir mimarın kalemine sığındım
dünya üzere gezginliğim kâğıttan
bir sokağa rastladım kentini kaybetmiş
adımlarını söküp yüz diyor sevilerimde
bir ayrılık getirdim
sohbetlerin arasında bir es
yüzünden başlayacağım bedenimi sökmeye
bir manastırda içeceğim,
yüzlerce linç
bekleme beni o sokakta
deprem tohumları atıyorum rüzgârdan düşünce
bir adamız olacak sonunda
fotoğrafım düşecek gökten
saçılacak... ve miğfer !
çiçekler ekeceksin son göğsüme
yanağıma bulaş kaldığın yerden
üzerime serili gazeteden okudum
dün savaş bitti.
2.
uzun yollardan gelmedim
mevsimler vardı çıkınımda
rüzgârımda belirsiz sabahlar
kurtulmuş zamandı dar ağaç
ne var bilmediğimiz ?
yıllarca geçtik aşkın gözlerinden
kavuşacağımız gün siperin dilinde
hiçbir şey kalmamış bölüşecek
sessizlik inattı belki kurşuni gecelere
hep mavi tüllerin arasındaydın
ben gelince sönecekti lamba
oysa yedim açlıktan parmaklarımı
sana kendimi bile anlatamam
başını niye okşayayım dudaklarla
pike yapar göğüm öpüşten önce !
korku kimlik bırakmaz aşkta
her kola atılabilirim artık
günceyi yanında tut
bir kemancı oturur soframıza
camların buğusunu çal
iki damla çöl bırak sohbetlere !
her anıyla sohbetlerden sıyrıldığım
hazinelerle dolu bir ada
koluna tak sevimin eskizlerini
nasıl geçmişe sarıyor aşk
geç değiliz olmayan buluşmalara
oyun sahalarında birbirine girmiş çocuk ve kuş
yedim açlıktan düşlerimizi
mavi bir top ördüm küncülerden
türlü sıfatlar alıp dünyadan
terk ettim ellerinin yansısını...
dün savaş bitti.
Yorumlar
Yorum Gönder