POSTACI KAPIYI NASIL ÇALAR: HAYDAR ÜNAL ŞİİRİNE ÖZNEL BİR DEĞİNİ, AKKÖY Dergisi, Sayı:21, S.10, Kasım-Aralık 2003
Haydar Ünal sesinin inadına giden bir şairdir. Şiirleri, bir haykırışın olanaklarında dolaşır. Evimize giden kavşaklardan haykırır, Kerbela'da ölümlerin gözünden, yaşamın olasılıklarından da... Hep sesini duyurma, biz bu çağın insanlarına bir S.O.S verme uğraşındadır. Acil yardım günlerinde olduğumuzun ayırtına varırız onun dizelerinde. Bunu yaparken de son derece rahattır. Şiirleri, imgesel bir yoğunluğu barındırsa da kelime oyunlarına başvurmaz. Mesajında son derece nettir. Ancak, bu netlik estetik bir düzlemde açığa çıkartır kendini. O şiirlerden biridir işte, Postacı. Duyarlılık noktalarımıza yaşatıcı vuruşlar yapar. Fakat, kendi içinde bir örgütlülük yaratabilmiş, her usta işi şiir gibi bu duyarlılıkların toplamını aşmayı, bir sorguya dönüşmeyi bilir. Çeşitli dizelerinden alıntılar yapalım şimdi bu şiirin: Ufuktaki son kırmızının Kaybolmaya başladığı anlarda Dönüşü gecikmiş yolcunun tanınmayışını … Seni sana emanet ederek Bir çift gözün yeşi...