Taranta Babu’ya Sondan Bir Sonraki Mektup : Ali İsmail’i Görmek, Duymak, İşitmek, Düşünmek, Günlük Sol Gazetesi, 12.07.2013
Arkasında deniz ve teknelerle, rüzgâra ilişmiş bir fotoğraf. Senin de Eskişehir’deki öğrenci odanda arkada bıraktığın mektuplar var mı bilmem… İtalyan işgali altındaki Habeşistan’dan Gallalı, genç, kıvırcık saçlı bir direnişçinin karısına, Taranta Babu’ya, yazdığı mektuplar çıkmıştı kitaplığından. Hem de ölüme götürüldüğü tek göz odasında. Sanılır ki o mektuplar hiçbir zaman ulaşmamıştır sevgilisine. İtalya’nın manevi ve ulvi adamları için ölüme götürülen gencin gönlünde, usunda düğümlenenler ulaşmamıştır sevdiceğine. Üniformalı, üniformasız bir takım adamlar odasından alıp götürdüklerinde hatıratı olarak kalmıştır gelecek nesillere. O, bir takım adamlar için Ali İsmail, faşizmin anladığı hayat ciddi, ulvi ve dinidir. Onlar kardeşim, rahat hayata hor bakarlar ve yeryüzünde saadetin mümkün olmadığına inanırlar. Saadeti mümkün bırakmadıkları bir dünyada, yaşatma ve öldürme hakkını kendilerinde görmeleri olağandır. Onlar, Ali İsmail, bu değersiz maddi dünyanın keyfi gıcırla...